Sürgü tarihi
Sürgü Mahallesi Dernekleri;
SÜRGÜ ÇARŞI CAMİ YAPTIRMA YAŞATMA DERNEĞİ
SÜRGÜ EĞİTİM KÜLTÜR VE TALEBELERE YARDIM DERNEĞİ
SÜRGÜ KURS VE OKUL TALEBELERİNE YARDIM DERNEĞİ
SÜRGÜ ARAMA KURTARMA DERNEĞİ
YENİ SÜRGÜ CAMİİ YAPTIRMA VE YAŞATMA DERNEĞİ
SÜRGÜLÜLER YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ
#GENEL BİLGİLER
Nüfusu; 3.095
Erkek Nüfusu; 1.593
Kadın Nüfusu; 1.502
Sürgü adı kaynaklarda en eski hali ile "Sargi" şeklinde geçmekte iken, Memluklu-Osmanlı Döneminde "Sürgi" haline dönüşerek günümüzde "Sürgü" adını almıştır.
Roma ve Roma İmparatorluğu devrinde ve Bizans-Sasani savaşları esnasında askeri bir üst niteliğine sahip olan Malatya'nın yanı sıra bu iki devletin mücadele sahası olmaktan kurtulamamıştır. İslam fetihlerinin başlaması ile 7.yy. ortalarından itibaren Malatya ve civarı İslam hakimiyeti ile tanışmıştır. Fakata bu hakimiyet sürekli olmamış, Bizans-İslam Kuvvetleri arasında sürekli el değiştirmiştir. Muhtemelen Malatya yakınında bulunan Zibatra ve Sargi gibi yerleşim yerleri bu dönemlerde gelişmiş olabilir.Zibatra ve köylerde, Sürgü civarında bulunan harabeler (Zibatra Surları,Polat'ta Gavur Kalesi, Sürgü Kertizmen Kalesi, Kadılı Sancar Kalesi, Elmalı Saçmalıpınar Manastır kalıntıları, Eskiköy Erkenekteki gözetleme kuleleri v.s.) bunların daha çok Roma dönemine ait olduğunu göstermektedir. Ramsay Zibatra'nın Bizans devrine ait bir yerleşim yeri olduğunu söylemekte, hudut müdafası için yapılmış bir kaleden ziyade, muhtelif alayların toplanması için yapılmış bir buluşma mahalli olduğunu ifade etmektedir. Sürgü civarı da Zibatra'nın bu fonksiyonlarından etkilenerek Bizans ve İslam ordularının geçiş noktası olmuştur. 873'te Bizans İmparatoru Basileos, Fırat Bölgesine doğru ilerleyerek Zopetra ve Samsat arasındaki bölgeyi ele geçirmiştir. Fakat imparatorun asıl hedefi Malatya'yı almaktır. Malatya (melitene) kalesini alma teşebbüsende bulunurken ağır bir yenilgiye uğradığı için hedefine varamamıştır. X.yy. başlarında İslam aleminin karışıklık içinde olduğu bir dönemde Türkler Malatya ve civarına akınlar düzenlemeye başlamışlardır. Malatya ve çevresinde Bizans'ın Malatya'da ki Ermeni Valisi Filaretos ve onun ölümünden sonra yerini alan Gabriel'in kısa hakimiyeti dönemi sonrasında Selçuklular ve Danişmentliler bu bölgeye sahip olabilmek mücadeleye girişmişlerdir. Önce Fümüştekin Ahmet Fazi 1085'te Malatya'yı kısa bir süre için ele geçirmiş, 1095'te de Kılıçarslan Elbistan ve Zibatra'yı zapt ederek Malatya üzerine yürümüştür. 1102'de Danişment hükümdarı tekrar alınmış ise de bölgede Selçuklu-Danişmentli mücadelesi devam etmiş 1105'te Kılıçarsaln tarafından Selçuklu hakimiyeti altına alınmıştır.Malatya ile birlikte
#Sürgü civarı da şüphesiz bu tarihlerden itibaren Türk hakimiyeti altına girmiştir. Bölgede kısa bir süre daha Selçuklu Danişmentli mücadelesi devam etmiş 1178'de II.Kılıçarslan Danişmentli hakimiyetine son vererek Malatya'yı Selçuklu topraklarına katmıştır. Selçukluların XIII.yy. sonlarına doğru iyice zayıflaması sonucu bölgeye bir müddet Memluklar hakim olmuş daha XIV.yy. ilk yarısında Dulkadioğulları Malatya, Maraş,Elbistan civarına hakim olmuşlar ve beylik kurmuşlardır. Kurulan bu beyliğin iki büyük oymağı Harbendelüler ve Mihmandlular'dır. Bu iki oymaktan bilhassa Harbendelüler Halep Türkmenlerinden konar göçer olup Besni-Malatya arasında yeri Sürgü'nün içinde bulunduğu bölgede yaşadıkları bilinmemketidr. Sürgü'nün de içinde bulunduğu bu bölge Malatya ve civarının kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçtiği 1516'ya kadar Dulkadirli,Memluklu,Memluklu-Osmanlı arasında mücadele sahası olacaktır. Nitekim bu müücadele esnasında 1399'da Osmanlı hükümdarı I.Beyazıd Memluklu nüfus sahasına inerek, Malatya, Elbistan, Besni, Darende ve Divriği'yi idaresi altına alarak Osmanlı hudutlarını genişlettiği görülmektedir.Genişleme sırasında Sürgü ve Subadra civarı da Osmanlı hakimiyetine girmiştirAlınan bölgenin idaresi Dulkadiroğlu Nasreddin Bey'e bırakılmış ve dolayısı ile Malatya bölgesi Osmanlı kontrolü altında tutulmaya devam edilmiştir. Fatih Sultan Mehmet'in sultanlığı için hayati önem taşıyan Dulkadir toprakları ile ilgilenmesi iki devlet arasında dostça münasebetleri bozacaktır. Fatih Sultan Mehmet'tin bundan amacı Maraş-Malatya havalisini elinde bulunduran Dulkadiroğullarının Mısır yolunun güvenliği bakımından erzettiği önemdir. Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi öncesinde 1516'da Malatya,Darende, Gerger, Besni, Divriği, Kahta, Aydıntaş ve Adana gibi kaleler zaptedilmiştir.Böylece bu tarihten itibaren Malatya-Besni arasında yer alan Sürgü Osmanlı Hakimiyeti altğne girmiş oluyordu. Yavuz Sultan Selim Mısır Seferi kararını açıkladığı yer olan Malatya'dan güneye doğru tekrar yola çıktığında kasaba nahiyesine bağlı Samanköy Çamlı yurdu Kederbeyt nahiyesinde Zeliha Köyünden daha sonrada Subadra nahiyesinden Surgi yurduna ulaşmıştır. Buradan da Bucakdere (Tucandere) Göksu-Ayıntap yolunu izleyerek Halep'e yönelmiştir. Sürgü Köyü Subatra nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri olan Besni kazasına Gerger Kahta kazaları ile birlikte Malatya sancağına bağlıdır. Besni kazasına bağlı Subatra nahiyesinde 11 köy 53 mezra bulunmaktadır.
#SÜRGÜ MAHALLESİ MESİRE YERİ VE ALABALIK ÜRETME ÇİFTLİĞİ:
İlçe merkezine bağlı, Sürgü kasabasında, Sürgü vadisindedir. Mesire yerinin ulaşımı kolay ve rahat. Burada: Takaz suyunun kaynağında, alabalık üretim tesisleri var. Sürgü Takaz: halkın, piknik için kullandığı yerlerden biri. Ayrıca: burada muhteşem lezzetli alabalık yiyebilirsiniz.
Sürgü
#Takaz Mesire Alanı: Malatya il merkezine 70 km ilçe merkezine ise 14 km uzaklıkta bulunan Sürgülü beldesinde bulunan Takaz mesire Alanı gidip görülüp gezilmesi gereken yerlerin başında gelir. Özelikle yaz mevsiminde buraya sevdiklerinizle gitmelisiniz. Burada bulunan canlı alabalıkları pişirip tadına bakmalısınız. Hayatınızda böyle leziz balık yememişsinizdir. Bu mesire alanı yöre halkı ve çevre il ve ilçelerin uğrak yeri olmuştur. Sizin de yolunuz düşerse mutlaka uğramalısınız.
Yorumlar -
Yorum Yaz