• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dogansehiraktuelinternetgazetesi
  • https://twitter.com/DogansehirAktue
Doğanşehir’in Baba Vahap Küçüğü

Babam İnönücüydü, sürekli beni Doğanşehir’e Malatya’ya İnönü’yü karşılamak için götürürdü. Köyde de sandık başkanıydı. Bizim köyde o zamanlar üç yüz oy vardı tamamı CHP’ye çıkardı. -At ile geliyorum o zaman çok güzel atım vardı. O at şimdiki Mercedes’ten kıymetliydi. 20 km.yi 40 dakikada alıyordum düşün yani. -Gençlere çağrım şu; Bilhassa büyüklerine saygılı olsunlar küçüklerini sevsinler işlerinde başarılı olsunlar dürüst çalışsınlar memlekete faydalı olsunlar. Çalışmanın sonu yok.


Muzaffer TUNÇ

Doğanşehir’de 1972’de başladığı siyaseti ANAPve AK Parti’nin ilçe başkanlıkları ile devam ettiren işadamı Vahap Küçük, siyasetin dürüst insanın işi olduğunu söyledi. Yaptığı yatırımlar nedeniyle herkesin Baba Vahap olarak bildiği Küçük, gençliğe işadamlarının sahip çıkmasını istedi

Özellikle üniversite öğrencileri, yoksul ve yetim öğrencilere verdiği burslarla Doğanşehir’de herkesin Baba Vahap olarak bildiği Vahap Küçükhayatını gazetemize anlattı. Kendisini siyasete ilk davet edenleri yazıhanesinden nasıl kovduğunu ve daha sonra siyasette neler yaptığını anlatan Baba Vahap’ın siyasetten iş dünyasına kendi ağzından işte bir başarı hikayesi:

 

VAHAP İSMİNİN ÖZEL ÖNEMİ

Doğanşehir’in Elmalı köyünde 1942’de doğdum. Babam o köyün ileri gelen insanlarındandı. Tek erkek çocuğuyum iki kız kardeşim var. Adımın Vahap olmasının sebebi; Benden önce dört erkek kardeşim de doğduktan bir süre sonra ölmüşler. Ondan sonra annem hamile kaldığında babama diyorlar ki sen bunu  Abdülvahap’a türbeye götür ve gidiyorlar orada kurban kesiyorlar ondan benim ismim Vahap kalıyor. Bundan sonra erkek olarak tek evlat olarak kalıyorum. Askere gidene kadar çiftçilik yaptım. Askere giderken rahmetli babama dedim ki ‘baba ben köyü sevmiyorum ben gelene kadar köydeki evimizi sat’

BABAMIN HABERİ YOKKEN OTEL SATIN ALDIM

Askerden döndüğümde ise babam köydeki evi sattı. Köyün bir saat uzaklığında büyük bir çiftliğimiz vardı oraya ev yaptık. 1964’ten 68’e kadar orada kaldık. Ben bakliyat ticareti yapmaya başlamıştım. 1968’de Muammer Şahin’in yazıhanesinde otururken otelleri satacağını söyledi. Babamın haberi yok. Ben 72 bin liraya evlerin, otelin hepsini aldım. Eve geldim babama söyledim nasıl ödeyeceğimi sordu, köydeki arazileri satacağımızı söyledim, biraz kızdı ama sonra kendisi bir kısmını sattı gittik parasını ödedik tapumuzu aldık.

1968’de Doğanşehir’e geldik. Ondan sonra orada yine ticaret yaptım. 

 

SİYASETE GİRMEMİ İSTEYENLERİ KOVDUM

1972’de Malatya’dan iki üç tane misafir geldi yazıhaneme, dediler biz burada bir parti kuracağız sen bunun başında olacaksın. Ne partisi Milli Selamet Partisi o zaman. Erbakan’ın partisi, dedim kusura bakmayın ben particiliği bilmem. Adamları kovdum benim işim değil dedim: Demek ki yapacak başka birini bulamadılar, bir hafta sonra yine geldiler. O zaman kabul ettim. İlk particiliğim öyle başladı. Partiyi kuracağım 7 tane arkadaş bulamıyorum. 4 tanesini buldum üç tanesini bulamıyorum kimse yanaşmıyor. Köyden gittim akrabalardan iki üç tane nüfus kağıdı getirdim. Partiyi kurdum 73’te seçime gittik Ecevit ile koalisyon ortağı olduk. Erbakan Başbakan Yardımcısı oldu. 

SİYASET DÜRÜST İNSANIN İŞİ

Siyaset dürüst insanların işi. Şimdi derler ki dürüst insanın siyasete ne işi var. Yanlış karşıyım.Siyaset dürüst insanların işi çünkü Türkiye’de her şey siyaset ve bu nedenle siyaset dürüst insanların işi.  Çok insana faydam oldu ,ekmek sahibi ettim ben  ihtilale kadar. Şu prensibim vardı partili ayırımı yapmazdım etnik köken ayırımı yapmazdım. Yeter ki Doğanşehirli olsun kim gelmişse işini yapmaya çalıştım. 

 

ÖZAL İLE DOĞANŞEHİR ŞANTİYE OLDU

83’te Özal’ın partisi kuruldu ANAVATAN, kalktım Doğanşehir’de ANAVATAN’ı kurdum. Özal, Malatyalı olduğu için biz de becerebildiğimiz için çok insanı ekmek sahibi ettik.  Diğer ilçelerden gelir işe girmek için liste verirlerdi. Rahmetli gelinceye kadar Doğanşehir’in otuz tane köyü vardı hiç birinin ne elektrik ne yol ne su vardı. Özal geldi bir sene sonra her taraf şantiye oldu. Yollar bir yandan başladı, elektrikler bir yandan, telefonlar bir yandan. Mezralar dahil hepsine yatırım yapıldı. Özalzamanında Türkiye şantiyeye döndü çağ atladı. 86’daki depremden sonra iki ayda bir Doğanşehir’e gelir çalışmaları yerinde görürdü. Kendisi ayrıldıktan sonra Mesut Yılmaz ile aramız açıldı ben partiyi bıraktım. Sonra particilikten vazgeçtim kendi işimle meşgul olmaya çalıştım.

 

PARTİCİLİK HERKESİ KUCAKLAMAYI BAŞARABİLMEKTİR 

AK Parti’nin Doğanşehir’de kurucu ilçe başkanıydım. O zaman ki seçimlerde en yakın rakibimize 850 fark attık, ikinci seçimde önceden elimi çekmiştim, ikinci seçimde AK Parti’ye İbrahim bey bin tane fark attı. Particilik budur. Particilik demek öyle keyfiyet değildir, herkesi kucaklamaktır. 

MUSTAFA İSTANBUL’A GELİNCE HER ŞEY DEĞİŞTİ

İkinci oğlum Konya’da Makine Mühendisliğini bitirdikten sonra İstanbul’da ekonomi masteri yaptı. Burada o zamanlar bir tanıdığımızın yanında işe koydum onu. Sonra tekstili kurduk 1986-87’lerde. Sonra kardeşi Vahap’ı ve arkadaşlarını  getirdi İstanbul’a. 7 tane de kızım var onları da getirdi. Şükürler olsun bu seviyeye geldiler. Allah herkese hayırlı evlatlar versin ben çocuklarımdan razıyım. Bizim ayrımız gayrımız yoktur.  Doğanşehir’i de çok seviyorum bu nedenle yılın 8 ayını orada 4 ayını ise İstanbul’da geçiriyorum.

 

TÜRKİYE’Yİ KURTARACAK OLAN GENÇLERDİR

Türkiye’yi kurtaracak gençlerdir, biz onları sevmezsek Türkiye’yi kim kurtaracak. Allah diğer işadamlarımızın kalbine de böyle bir şey versin çünkü adam harçlık bulamıyor. Ben burs veriyorum, geliyor adam üniversiteye çocuğu gönderecek yüz lira yol parası bulamıyor. Biz cebimizden veriyoruz çocuk okusun diye. Hele Yetim çocukları 100 tane yetim çocuğunu okutuyoruz ilkokuldan üniversiteye kadar onlara ayrı burs veriyoruz. 

CAHİLDEN NE BEKLERSİN

Cahil adamdan ne beklersin okuyacak ki ondan bir şey bekleyesin. İlle tahsil okuyacak yine işadamı olsun, okusun genel müdür olsun, daire başkanı olsun, milletvekili olsun ama okusun da olsun. Okumazsa bir şey beceremez onun için biz gençlere ve talebeler önem veriyoruz özellikle fakir insanlarımızın çocuklarını okutmaya devam edeceğiz. 

BABA DUASI  ALMAYAN İFLAH OLMAZ

Babasının duasını almayan adam iflah olmaz. Ben buna iman getirmişim. Benim rahmetli babam derdi ki bana kızsa bile oğlum Allah işini rast getirsin derdi. Biz onun duası ile yaşıyoruz: bende evlatlarıma beş vakit namazda dua ediyorum. 

 

İNSAN TEMİZ AHLAKLI OLMALI 

Bir defa insan ahlakı temiz olacak, ondan sonra işine sahip olacak. Çalışma çalışma çalışma. Ne ise çiftçi ise çiftçiliğini memursa memurluğunu bir insan mesleğini sevmezse başarılı olamaz. Bir insan ille mesleğini sevecek severse başarı var mesleğini sevmiyorsa ne olursa olsun o insan başarılı olamaz.

MALATYALI İŞADAMLARI BURADA TEK YÜREK OLSUNLAR

Malatya’ya bayağı sanayi bölgeleri yapılıyor. Bayağı bir ilerleme var ama  Malatyalı işadamları ilk önce burada birliği sağlayıp ondan sonra Malatya’da ağırlığınız ola. Siz burada dağılırsanız Malatya’da ağırlığınız olmaz. Ben bütün işadamlarımızdan şunu istiyorum Malatya’yı unutmasınlar orası bizim canımız ciğerimiz. Malatya’da bizim şu an bin 200 kişi çalışan fabrikamız var. Doğanşehir’de 600 kişilik üç tane atölye kurduruyorum oradaki insanlarımız çalışsın diye. Yerlerini aldım inşaatı başladı. Ev kadınlarının işe iştirak etmesi için. Gelecek sene bu günlerde üçü de faaliyete geçecek. 

BABAMLA AYNI KADERİ YAŞADIM

Biz evlendik bir çocuğumuz dünyaya geldi vefat etti. İkinci çocuğumuz da vefat etti o da vefat edince tak dedim kafamıza aynı baba- annemden duyduğumuz geldi bu dünyaya gelirse adını Vahap koyacağım dedim ve oldu Vahap koydum 7 tane de kurban kestim ondan sonra de 9 tane çocuğum oldu. 

ÖZAL İLE ANI:

Rahmetlinin ölümünden bir ay önceydi bir grup olarak Cumhurbaşkanı iken ziyarete geldik. Bize saat gece 12’ey randevu verdi. Biz kahırlandık küstük neredeyse neden gece yarısı randevu veriyor diye. İstemeyerek gittik. Köşke bizi bir salona aldılar. Misafirleri gitmiş bizi kabul edecek  biz salonda otururken kapıyı açtı ve dayandı. Hemşerilerim  dedi  bana darıldınız biliyorum ama  ben sizi bu saate aldım ki bol bol dertleşelim diye aldım dedi. Hakikaten saatlerce Malatya meseleleri üzerine bizimle sohbet etti. Ama bir ay sonra ölüm haberi geldi.

VALİYİ KÖYE ATLARLA GÖTÜRDÜM

Özal tamamen Türkiye’nin çağını değiştirdi. Her şeyini değiştirdi. Bir şey anlatayım bizim, dağ köylerimiz var 40 km oraya yol yaptıracağız valimiz Kutlu Aktaş, Doğanşehir’e getirttim o köye gideceğiz en ücra köyü. Adıyaman’a hudut. Gidilecek ama araba yok bir şey yok. Ben bunlara sekiz on tane at buldum atlarla gittik o köye. O köyü gördü ondan sonra geldi dozerler geldi başladı. Yani o yollar öylelikle yapıldı.

  
3450 kez okundu

Yorumlar

VAHAP KÜÇÜK     13/06/2013 09:54

ALLAH ONDAN BİNLERCE KEZ RAZI OLSUN BENDE ONUN SAYERSİNDE İŞE GİRDİM DUALARIM ONUNLA
Misafir -

Nöbetçi Eczane
Doğanşehir nöbetçi eczane listesi
REKLAM ALANI
REKLAM ALANI 1
Foto ve Video Galeri


Site Haritası
REKLAM ALANI 5